Bayramın üçüncü günü bugün, tiyatroya gitmiştim, Devlet Tiyatrosu Şişli Cevahir Sahnesi'nde 'Rita'nın Şarkısı' adlı oyunu izleyecektim. Ama 6 dakika geç kaldım ve içeri alınmadım. İkinci yarıyı izleyebilirsiniz dediler, beklemedim, geri döndüm. Fena halde hayal kırıklığına uğradım. Tamam, ben de karşıyım, oyun başladıktan sonra paldır küldür gelip gürültüyle salonda dolaşanlara. Ben iki vasıtayla gelmişim, bayram trafiği yüzünden gecikmişim, anlayış beklerdim doğrusu. Makul bir zaman içinde geç gelenleri içeri alıp arka sıralara oturtma uygulaması bence bu konuda iyi bir çözüm. Ama her zaman uygulanmıyor.
Can sıkıntısıyla evime döndüm...
29 Kasım 2009 Pazar
27 Kasım 2009 Cuma
21 Kasım 2009 Cumartesi
Başka Dilde Aşk
Başka Dilde Aşk', başrollerinde genç ve başarılı oyuncular Mert Fırat ve Saadet Işıl Aksoy'un oynadığı bir film. Hikayesi çok anlamlı ve güzel, işitme engelli genç bir erkekle, çağrı merkezinde çalışan genç bir kadının aşkı konu ediliyor.
Fragmanı çok etkiledi beni, özellikle de Mert Fırat'ın oyunculuğunu izlemeyi sabırsızlıkla bekliyorum. İşitme engelli birini oynamak zor olmalı, zor ve özel bir roldür herhalde, özel bir hazırlığı gerektiriyordur mutlaka, ve ruhsal ağırlığı da fazladır böyle bir kişiyi canlandırmanın. Fragmanda bile etkiliyor insanı Mert Fırat'ın güçlü oyunu.
'Başka Dilde Aşk' 4. Uluslararası Bursa İpek Yolu Film Festivalinde, Siyad Ödülü ve Saadet Işıl Aksoy da bu filmdeki oyunuyla en iyi kadın oyuncu ödülünü aldı...
Emeği geçen herkesin emeklerine, yüreklerine sağlık diyorum ve filmin vizyona gireceği 18 Aralık'ı sabırsızlıkla bekliyorum.
Siz de, izlenecek filmler listenize alın 'Başka Dilde Aşk'ı.
Fragmanı çok etkiledi beni, özellikle de Mert Fırat'ın oyunculuğunu izlemeyi sabırsızlıkla bekliyorum. İşitme engelli birini oynamak zor olmalı, zor ve özel bir roldür herhalde, özel bir hazırlığı gerektiriyordur mutlaka, ve ruhsal ağırlığı da fazladır böyle bir kişiyi canlandırmanın. Fragmanda bile etkiliyor insanı Mert Fırat'ın güçlü oyunu.
'Başka Dilde Aşk' 4. Uluslararası Bursa İpek Yolu Film Festivalinde, Siyad Ödülü ve Saadet Işıl Aksoy da bu filmdeki oyunuyla en iyi kadın oyuncu ödülünü aldı...
Emeği geçen herkesin emeklerine, yüreklerine sağlık diyorum ve filmin vizyona gireceği 18 Aralık'ı sabırsızlıkla bekliyorum.
Siz de, izlenecek filmler listenize alın 'Başka Dilde Aşk'ı.
12 Kasım 2009 Perşembe
Kış Geldi, Bol Bol Ihlamur İçelim
Soğuk kış günlerinin etkisini göstermeye başladığı şu dönemde, grip ve nezleye karşı güçlü etkisiyle bilinen ıhlamuru, evlerimizden eksik etmemeliyiz. Ihlamurun faydaları bununla da kalmıyor, bu güzel bitki, birçok derde deva oluyor.
Bu şifalı bitki, mide yanmaları, kusma, cilt lekesi ve ciltteki kırışıklıklar gibi pek çok konuda da büyük fayda sağlıyor.
Ihlamurun içinde uçucu yağ, tanen, şeker, C ve P vitamini, reçine ve enzimler bulunduğunu belirten uzmanlar, çeşitli şikayetlere karşı bu bitkinin ne şekilde kullanılması gerektiğini ise şöyle tarif ediyorlar:
"Ihlamur, tek başına kaynatılıp içildiğinde mide şikayeti olanlarda hazmı kolaylaştırır. Ihlamuru, içine biraz kekik, nane ve rezene katarak kaynatıp içerseniz, hem mide yanmalarına hem de kusma türü rahatsızlıklara iyi gelir. Cilt lekelerine karşı da ıhlamurdan faydalanabilirsiniz. Ihlamuru suda kaynatıp soğutun. Sonra bu suyu cildinizdeki lekelere sürün, yararını göreceksiniz. Aynı şekilde ıhlamur suyuyla kırışıklıklara masaj yaparsanız, iyi bir sonuç elde edersiniz.
Ihlamur çayı, strese karşı da iyi gelir. İçine çok az karanfil atarsanız, hem güzel bir tat elde edersiniz, hem de sizi sakinleştiren etkisini artırırsınız. Grip ve nezle olunca ıhlamuru içmekte büyük yarar vardır.Göz çapaklanmalarından kurtulmak için de ıhlamuru kullanabilirsiniz, ıhlamuru kaynatın ve süzün. Pamuk yardımı ile gözlerinize kompres yapın. Bu kompres, hem çapaklanmayı önleyecek, hem de gözünüzü dinlendirecektir.
Ihlamuru kaynatıp elde ettiğiniz su ile ara sıra saçlarınızı yıkamak, saçlarınızın güçlenmesini sağlayacaktıur. Ihlamurlu suyla yıkadıktan sonra, saçlarınızı mutlaka durulamalısınız.
Bu şifalı bitki, mide yanmaları, kusma, cilt lekesi ve ciltteki kırışıklıklar gibi pek çok konuda da büyük fayda sağlıyor.
Ihlamurun içinde uçucu yağ, tanen, şeker, C ve P vitamini, reçine ve enzimler bulunduğunu belirten uzmanlar, çeşitli şikayetlere karşı bu bitkinin ne şekilde kullanılması gerektiğini ise şöyle tarif ediyorlar:
"Ihlamur, tek başına kaynatılıp içildiğinde mide şikayeti olanlarda hazmı kolaylaştırır. Ihlamuru, içine biraz kekik, nane ve rezene katarak kaynatıp içerseniz, hem mide yanmalarına hem de kusma türü rahatsızlıklara iyi gelir. Cilt lekelerine karşı da ıhlamurdan faydalanabilirsiniz. Ihlamuru suda kaynatıp soğutun. Sonra bu suyu cildinizdeki lekelere sürün, yararını göreceksiniz. Aynı şekilde ıhlamur suyuyla kırışıklıklara masaj yaparsanız, iyi bir sonuç elde edersiniz.
Ihlamur çayı, strese karşı da iyi gelir. İçine çok az karanfil atarsanız, hem güzel bir tat elde edersiniz, hem de sizi sakinleştiren etkisini artırırsınız. Grip ve nezle olunca ıhlamuru içmekte büyük yarar vardır.Göz çapaklanmalarından kurtulmak için de ıhlamuru kullanabilirsiniz, ıhlamuru kaynatın ve süzün. Pamuk yardımı ile gözlerinize kompres yapın. Bu kompres, hem çapaklanmayı önleyecek, hem de gözünüzü dinlendirecektir.
Ihlamuru kaynatıp elde ettiğiniz su ile ara sıra saçlarınızı yıkamak, saçlarınızın güçlenmesini sağlayacaktıur. Ihlamurlu suyla yıkadıktan sonra, saçlarınızı mutlaka durulamalısınız.
10 Kasım 2009 Salı
Bugün 10 Kasım
Bugün 1o Kasım, Ata'mızın bedenen aramızdan ayrılışının 71.yıldönümü.
Onun ilkelerine bağlılığımız ve emanetine sadakatimiz, dünya durdukça devam edecektir...
Ruhun şad olsun, nur içinde yat sevgili Ata'm!..
Bizi, senin çizdiğin yoldan ayırmaya ve emanetini elimizden almaya kimsenin gücü yetmeyecektir...
Onun ilkelerine bağlılığımız ve emanetine sadakatimiz, dünya durdukça devam edecektir...
Ruhun şad olsun, nur içinde yat sevgili Ata'm!..
Bizi, senin çizdiğin yoldan ayırmaya ve emanetini elimizden almaya kimsenin gücü yetmeyecektir...
9 Kasım 2009 Pazartesi
Başağrısına Karşı Karanfil
Mutfaklarımızda lezzet ve koku katıcı olarak kullandığımız karanfilin, çok faydalı bir bitki olduğunu hepimiz biliriz.
Karanfilin başağrısına, özellikle migrene de iyi geldiğini hep duyardım, bir süredir kullanıyorum. Migrenden çok çeken biri olarak, acaba faydası olacak mı, diye merak ederek kullandım karanfili. Çok faydasını gördüm ve görüyorum. Ağrının çok şiddetli olmayan bir safhasında çiğnediğim iki üç tane karanfil, ağrıyı azaltıyor, bazen ilaç almama bile gerek kalmıyor.
Başağrısı, özellikle migrenden şikayetçi olanların denemesini tavsiye ederim.
Mideye dokunabiliyor, mide yanması yapabiliyor diyenler var, ama benim midem de çok hassas olduğu halde, bu konuda bir şikayetim olmadı. Bence siz de deneyin...
Karanfilin başağrısına, özellikle migrene de iyi geldiğini hep duyardım, bir süredir kullanıyorum. Migrenden çok çeken biri olarak, acaba faydası olacak mı, diye merak ederek kullandım karanfili. Çok faydasını gördüm ve görüyorum. Ağrının çok şiddetli olmayan bir safhasında çiğnediğim iki üç tane karanfil, ağrıyı azaltıyor, bazen ilaç almama bile gerek kalmıyor.
Başağrısı, özellikle migrenden şikayetçi olanların denemesini tavsiye ederim.
Mideye dokunabiliyor, mide yanması yapabiliyor diyenler var, ama benim midem de çok hassas olduğu halde, bu konuda bir şikayetim olmadı. Bence siz de deneyin...
8 Kasım 2009 Pazar
10 Kasım'da Anıtkabir'de Buluşalım
Atatürk’ün ölüm yıldönümde Anıtkabir’e milyonlarca insanın toplanması için bir girişim başlatıldı.
Ülkenin gidişatından şikayetçi olduklarını belirten Muazzez İlmiye Çığ, Banu Avar, Hakan Yavuz, Adnan Pelvanlar ve Zeynep Haznedaroğlu, 10 Kasım’da tüm Türkiye’yi Anıtkabir’e davet ediyor.
Beş aydın, aynı gün saat 20.00’de ışıkları söndürme eylemini de başlatmak istiyor.
Yaklaşık 10 milyon insanı Anıtkabir’e toplanması bekleniyor. Sonuçsuz eylemlerin, çürümüş düzenin sürdürülebilir olmasına hizmet verdiğine inandıklarını belirten Çığ, Avar, Yavuz, Pelvanlar ve Haznedaroğlu, kurtuluşun ise ancak Mustafa Kemal Atatürk’ün etrafında toplanan büyük halk hareketi ile gerçekleşeceğini savunuyor.
Ülkemizin aydınlık geleceği için 10 Kasım'da Anıtkabir'de buluşalım.
Ülkenin gidişatından şikayetçi olduklarını belirten Muazzez İlmiye Çığ, Banu Avar, Hakan Yavuz, Adnan Pelvanlar ve Zeynep Haznedaroğlu, 10 Kasım’da tüm Türkiye’yi Anıtkabir’e davet ediyor.
Beş aydın, aynı gün saat 20.00’de ışıkları söndürme eylemini de başlatmak istiyor.
Yaklaşık 10 milyon insanı Anıtkabir’e toplanması bekleniyor. Sonuçsuz eylemlerin, çürümüş düzenin sürdürülebilir olmasına hizmet verdiğine inandıklarını belirten Çığ, Avar, Yavuz, Pelvanlar ve Haznedaroğlu, kurtuluşun ise ancak Mustafa Kemal Atatürk’ün etrafında toplanan büyük halk hareketi ile gerçekleşeceğini savunuyor.
Ülkemizin aydınlık geleceği için 10 Kasım'da Anıtkabir'de buluşalım.
7 Kasım 2009 Cumartesi
Çocuklarımızı Obeziteden Koruyalım

Uzmanlar, dünyada hızla artan obezitenin, çocuklar arasında da yaygınlaştığını belirtiyor...
Kilolu çocuk sağlıklıdır, düşüncesinin yanlışlığına dikkat çeken diyetisyenler, çocuğun boyuna kilosuna ve ihtiyaçlarına göre beslenmesinin en doğrusu olduğunu söylüyorlar.
Fast food beslenmenin yetişkinler kadar çocukları da tehdit ettiği belirtilirken, yiyeceklere lezzet vermesi için kullanılan, ketçap, mayonez gibi yüksek kalorili ek besinlerin, kızartmaların, cipslerin, çocukların beslenmesinde uzak tutulması gereken en önemli unsurlardan olduğu kaydediliyor.
Bütün Firmalar
52 sektörde toplam 100.000'i aşkın kayıtlı firma bilgisi ile http://www.butunfirmalar.net/ yayına girdi.
Kayıt olun; haberinizi ve bilgilerinizi ekleyin ücretsiz yayınlansın.
Alışveriş Sektörü, Ambalaj Sanayi, Ağaç Ahşap Sektörü, Bahçe ve Çiçek, Basın Yayın ve Matbaa, Bilgisayar- Yazılım ve Tasarım, İletişim- Telekominikasyon, Boya Sanayi, Cam Ayna Sektörü, Dekorasyon Sektörü, Denizcilik ve Gemi, Deri Sanayi, Ekonomi ve Para, Elektrik ve Elektirik Aletleri, Elektronik ve Elektronik Sanayi, Emlak ve Gayrimenkul, Endüstriyel, Enerji Sektörü, Ev Yaşam, Eğitim, Fuar ve Organizasyon, Sağlık ve Tıp, Gıda Sektörü, Tekstil, Giyim, Güvenlik ve Güvenlik Sistemleri, Güzellik ve Bakım, Hayvancılık, Hizmet Sektörü, Holdingler ve Şirketler Topluluğu, Hurda Sektörü, İnşaat ve İnşaat Malzemeleri, İnşaat Firmaları, İnternet Hizmetleri vs...
Kayıt olun; haberinizi ve bilgilerinizi ekleyin ücretsiz yayınlansın.
Alışveriş Sektörü, Ambalaj Sanayi, Ağaç Ahşap Sektörü, Bahçe ve Çiçek, Basın Yayın ve Matbaa, Bilgisayar- Yazılım ve Tasarım, İletişim- Telekominikasyon, Boya Sanayi, Cam Ayna Sektörü, Dekorasyon Sektörü, Denizcilik ve Gemi, Deri Sanayi, Ekonomi ve Para, Elektrik ve Elektirik Aletleri, Elektronik ve Elektronik Sanayi, Emlak ve Gayrimenkul, Endüstriyel, Enerji Sektörü, Ev Yaşam, Eğitim, Fuar ve Organizasyon, Sağlık ve Tıp, Gıda Sektörü, Tekstil, Giyim, Güvenlik ve Güvenlik Sistemleri, Güzellik ve Bakım, Hayvancılık, Hizmet Sektörü, Holdingler ve Şirketler Topluluğu, Hurda Sektörü, İnşaat ve İnşaat Malzemeleri, İnşaat Firmaları, İnternet Hizmetleri vs...
Kahvaltı Etmeyen Çocuk Dikkatsiz Oluyor
Çocuğun besin gereksinimi, çocuğun yaşına, ağırlığına, boyuna ve fiziksel aktivitesine bağlı olarak farklılık gösterir.
Beslenme alışkanlıklarımız yaşamamızın her döneminde farklı etkileri ile yaşam kalitemizi şekillendirir. Fakat en önemlisi bu alışkanlıkların temelinin atıldığı çocukluk dönemidir. Okul dönemindeki çocuklara kazandırılması gereken en önemli beslenme alışkanlığı ise kahvaltıdır. Çocuğun okuldaki öğrenme, algılama gibi faaliyetlerinde kahvaltının etkisi çok büyüktür.
Ailelerin en büyük şikayetleri çocuklarının bir şey yemediği şeklindedir. Her çocuğun besin gereksinimi, çocuğun yaşına, ağırlığına, boyuna ve fiziksel aktivitesine bağlı olarak farlılık gösterir. Bir çocuğun sağlıklı bir beslenme alışkanlığı olup olmadığını değerlendirmek için her besin grubundan ne kadar tükettiği ve bunların dağılımı göz önünde bulundurulmalıdır. İkinci planda ise bu besinleri hangi sıklıkla ve ne şekilde tükettiği önemlidir. Okul öncesi dönemde aileden etkilenen beslenme alışkanlıkları okul ile birlikte arkadaş, öğretmen gibi kişilerden de etkilenir. Aileden sonra, okulda da beslenme eğitimi verilmesi çok önemlidir.
Beslenme alışkanlıklarımız yaşamamızın her döneminde farklı etkileri ile yaşam kalitemizi şekillendirir. Fakat en önemlisi bu alışkanlıkların temelinin atıldığı çocukluk dönemidir. Okul dönemindeki çocuklara kazandırılması gereken en önemli beslenme alışkanlığı ise kahvaltıdır. Çocuğun okuldaki öğrenme, algılama gibi faaliyetlerinde kahvaltının etkisi çok büyüktür.
Ailelerin en büyük şikayetleri çocuklarının bir şey yemediği şeklindedir. Her çocuğun besin gereksinimi, çocuğun yaşına, ağırlığına, boyuna ve fiziksel aktivitesine bağlı olarak farlılık gösterir. Bir çocuğun sağlıklı bir beslenme alışkanlığı olup olmadığını değerlendirmek için her besin grubundan ne kadar tükettiği ve bunların dağılımı göz önünde bulundurulmalıdır. İkinci planda ise bu besinleri hangi sıklıkla ve ne şekilde tükettiği önemlidir. Okul öncesi dönemde aileden etkilenen beslenme alışkanlıkları okul ile birlikte arkadaş, öğretmen gibi kişilerden de etkilenir. Aileden sonra, okulda da beslenme eğitimi verilmesi çok önemlidir.
1 Kasım 2009 Pazar
Facebook'ta Yeni Bir Grup
Facebook'ta yeni kurulan bir grup olan restoran ara 'ya siz de üye olun; arkadaşlarınıza yollayın, gruba katkıda bulunalım. TÜRKİYE'DEKİ TÜM İLLERİ SEMT BAZINDA VE RESTORAN, CAFE, BAR, LOKANTA, BÜFE, PASTANE TÜRÜNDE AYRIMLAR YAPARAK BÜNYESİNDE BARINDIRAN SİTE http://www.restoranara.com/ ve http://www.restoranara.com/ ADRESLERİYLE HİZMETİNİZDEDİR
Şifalı Papatya Çayı
Yorgun ve sinirli misiniz ya da mideniz mi ağrıyor, gaz sancısı mı çekiyorsunuz? Bir tatlı kaşığı papatyayı, kaynatmadan bir bardak sıcak suda haşlayıp içine de bir çay kaşığı veya tatlı kaşığı bal atıp biraz ılıtıp içerseniz, çok iyi gelecektir...Bir arkadaşımın tavsiyesi üzerine kullanmaya başladım, çok memnun kaldım . (Kuru papatya ile uğraşamam, hazır poşet çay kullanırım diyorsanız, o da olur.
Papatyanın faydaları bununla bitmiyor, papatya geniş bir kullanım alanına sahiptir.
Papatyanın mide bağırsak kasılmaları, şişkinlik, gaz şikayetlerini giderme ve sindirime yardımcı etkileri bilimsel olarak da kanıtlanmıştır. Bu etkiye sahip maddelerin flavonoitler ve uçucu yağ bileşenleri olduğu tahmin ediliyor.
Papatyanın iltihap giderici özelliği de vardır. Mide-barsak sistemindeki iltihaplı hastalıklara iyi geldiği saptanmıştır.
Gastrit ve ülsere karşı da kullanılır. İçeriğinde bulunan alfa-bisabolol anti-ülser özellik taşımaktadır. Mide yanmasına karşı da etkilidir. Papatya bitkisi mide kramplarında da faydalıdır. Hazmı kolaylaştırması da papatya çayının faydaları arasındadır.
Ayrıca sakin bir uyku için de papatyadan yararlanılabilir. Papatyanın içeriğindeki flavonoitlerin, merkezi sinir sistemini hafif yatıştırma gibi bir etkisi vardır. Bu nedenle, uyku bozukluklarında ve stresle mücadelede gevşetici olarak papatya kullanılabilmektedir.
Adet düzensizlikleri ve adet dönemi gerginliklerinde de papatyanın faydalarına başvurulabilir.
Papatyanın faydaları bununla bitmiyor, papatya geniş bir kullanım alanına sahiptir.
Papatyanın mide bağırsak kasılmaları, şişkinlik, gaz şikayetlerini giderme ve sindirime yardımcı etkileri bilimsel olarak da kanıtlanmıştır. Bu etkiye sahip maddelerin flavonoitler ve uçucu yağ bileşenleri olduğu tahmin ediliyor.
Papatyanın iltihap giderici özelliği de vardır. Mide-barsak sistemindeki iltihaplı hastalıklara iyi geldiği saptanmıştır.
Gastrit ve ülsere karşı da kullanılır. İçeriğinde bulunan alfa-bisabolol anti-ülser özellik taşımaktadır. Mide yanmasına karşı da etkilidir. Papatya bitkisi mide kramplarında da faydalıdır. Hazmı kolaylaştırması da papatya çayının faydaları arasındadır.
Ayrıca sakin bir uyku için de papatyadan yararlanılabilir. Papatyanın içeriğindeki flavonoitlerin, merkezi sinir sistemini hafif yatıştırma gibi bir etkisi vardır. Bu nedenle, uyku bozukluklarında ve stresle mücadelede gevşetici olarak papatya kullanılabilmektedir.
Adet düzensizlikleri ve adet dönemi gerginliklerinde de papatyanın faydalarına başvurulabilir.
Domuz Gribine Karşı Sağlıklı Beslenelim
Domuz giribi virüsüne karşı alınacak önlemlerin başında sağlıklı beslenme geliyor.Uzmanlar, bağışıklık sistemimizi güçlendirmemizin çok önemli bir tedbir olacağını söylüyor. Özellikle, soğan, sarımsak, zencefil ve V vitamini deposu biberin sofralardan eksik edilmemesi öneriliyor.
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)